GÜNCEL HABERLERKÜTÜPHANE
Trend

Ekonomik Tetikçiler Yeniden Sahnede Mi ?

Ekonomik Tetikçiler Yeniden Sahnede Mi ?

Merhabalar sevgili okuyucu, bugün ülkemizde son dönemde iktidar ve muhalefet tarafından sıklıkla dillendirilen Yüzyıl Vizyonu ve bununla bağlantılı olduğunu düşündüğüm ekonomik tetikçiler kavramından bahsetmek istiyorum.

Ülkemizin son dönemdeki en büyük problemleri elbette ki ekonomik sıkıntılardan oluşuyor. İktidar ve muhalefet kanadı ise bu konu üzerinde derin bir yarış halindeler. Bir taraf ekonominin iyi olduğunu ve daha iyi olacağını beyan ederken diğer kanat ise karşıt politikalar geliştirme gayretinde.

Büyüme gayretinde olan ekonomiler birçok zaman finansman güçlüğü ile karşılaşabiliyor ve işte bu dönemde finansman sağlayıcılar olarak Yatırımcılar – IMF – Dünya Bankası vb. örgütler kendilerini göstermeye başlıyor. Elbette bu kendini gösterme öncesinde bir altyapı hazırlanmalı ve bir neden sonuç ilişkisine dayandırılmalı.

Uluslararası Ödemeler Bankası
Ekonomik Tetikçiler Yeniden Sahnede Mi ?

Yıl 2001 ve Kemal Derviş Türkiye de

Kemal Derviş; Kasım 2000 ve Şubat 2001’de yaşanan iki mali krizin ardından Türkiye’ye davet edildi. 22 yıldır sürdürdüğü Dünya Bankasındaki görevinden ayrılarak 13 Mart 2001[1] tarihinde Bülent Ecevit Hükümeti’nde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlendi. Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereleri yürüterek mali krizin asgari hasarla atlatılmasını sağladı.[6] Türk finans sisteminin radikal bir şekilde yeniden yapılanmasını sağlayan Güçlü Ekonomi Programı’nı hazırladı. 2002 Ağustos ayında başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüş ayrılığına düşerek görevinden istifa etti. İsmail CemZeki Eker ve Hüsamettin Özkan ile birlikte Yeni Türkiye Partisi‘nin kuruluş çalışmalarına katıldı. Ancak bu partiye katılmayarak Cumhuriyet Halk Partisi‘nden milletvekili adayı oldu.[7]

Bu wikipedia verileri ışığında ne kadar güzel bir iş yapmış diyebilir miyiz, bunu okuyucuların kendi yorumlarına bırakıyorum.

Yıl 2022 ve Jeremy Rifkin Türkiye de

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Lütfi Kırdar’da yeni yüzyıl vizyonunu açıkladı, Türkiye’yi ekonomik krizden çıkaracak istikrarlı büyüme modelini ve para politikaları konusundaki yol haritasını duyurdu. Kılıçdaroğlu, ABD’li danışmanı Rifkin’i de tanıttı.

Sizce de bu işte bir benzerlik yok mu ?

Sayın Kılıçdaroğlu’nun sunumu sırasında şu söylemleri oldukça dikkatimi çekti doğrusu;

*Enflasyonist ve değersiz TL ekonomisiyle emeği ucuzlatan politikaları çöpe atacağız. Bu dönüşümü gerçekleştirecek parayı da bulduk (Hangi dönüşüm için para?), planımız, projelerimiz ve insan kaynağımız hazır. 

Geldik Ekonomik Tetikçilerin Çalışma Sistemlerine

John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitap serisinde açıkça bahsettiği yöntemler genellikle şu şekilde işliyor.

  • Gelişmekte olan ve yeni yatırımlar yapmak isteyen devletler ile irtibata geçilir.
  • İhtiyaçların tespiti için incelemeler yapılır ve şişirilmiş sahte finansal raporlar düzenlenir.
  • Bu finansal raporlar doğrultusunda uluslar arası finans kuruluşları tarafından krediler tahsis edilir.
  • Tahsis edilen krediler ile yaptırılacak işler (elbette ki!) amerikan şirketlerine ihale edilir.
  • Ülke kredileri ödeyemez hale getirilir ve IMF ile bir stand by anlaşması yapılarak ülkede IMF nin borusu öttürülmeye başlanır.
  • Ödeme sıkıntısı devamlı hale getirilerek, amerikalı şirketlerin yararına kanunlar çıkartılır. Bu şirketlerin çalışanları için izole vergisiz alanlar oluşturulur.
  • Bir sonraki adımda uluslar arası siyaset arenasında finans sağlayıcıların menşei doğrultusunda oy kullandırılır.
  • Devlet yöneticisi bu zincirden kurtulmaya çalışırsa önce siyaseten, sonra askeri olarak indirilmeye çalışılır. bunlar başarılı olmaz ise son çare olarak karanlık eller devreye girer.

Tüm bu yukarıdaki konuları dikkate aldığımızda ben basit bir vatandaş olarak şunu soruyorum.

  • Bu yaşananlar birbirine neden bu kadar benziyor ?
  • Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye namzet bir partinin danışmanlığında bir yabancının ne işi var ?
  • Ülkemizde bu nitelikleri taşıyan bir çok akademisyen varken Türkiye’nin geleceğini inşa etmek yabancılara mı kaldı. ?
  • Tarihten hiç mi ders almıyoruz ?

Hepinize hayırlı gelecekler diliyorum.

Yeni makalelerde görüşmek üzere

Sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takipte ve sağlıcakla kalın.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

kucukyatirimcigunlugu.com adresinin sürekli gelişmesi için lütfen reklamları kapatmayınız :)